Kafes Kuşlarında Mantar Enfeksiyonu

Candidiasis, kafes kuşlarında Candida albicans adı verilen bir mantar türünün yol açtığı enfeksiyonların genel adıdır. Bu mantar türü normal çok az sayıda bütün kuşların sindirim sisteminde bulunur ancak enfeksiyona neden olmaz. Eğer bu mikroorganizmanın sayısı artarsa veya sindirim sisteminde bir hasar varsa, sindirim sisteminde, gaga ve solunum sistemi gibi diğer organlarda, deri, tüy, göz ve üreme organlarında da enfeksiyon oluşur. Candida enfeksiyonları muhabbet kuşlarında ve papağanlarda çok daha nadir görülür.

Mantar, daha ziyade genç kuşlarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan hayvanlarda ortaya çıkar. Mantarın oluşma riskini arttıran faktörler çok çeşitli olabilir:

* Kursağın geç boşalması

* Uzun süreli ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı

* Kafes temizliğine dikkat edilmemesi

* Vitamin A yetmezliği

* Hatalı beslenme

* Stres, ortamda sigara içilmesi, travma ve bazı virüs enfeksiyonlarının yol açtığı tahribatlar.

Hastalığın belirtileri yerleştiği organa göre değişiklik gösterir. Tek bir organda olabileceği gibi, birkaç organa aynı anda yerleşebilir. Ağız ve gaga bölgesinde olduğunda ağız kokusu ve ağızda beyaz plaklar oluşur. Enfeksiyon genellikle alt ve üst gaganın birleştiği açıda oluşur. Gagadaki hastalıkta yemi geri çıkarma, iştah kaybı ve halsizlikle birlikte depresyon izlenir. Gaga kalınlaşır, yemin kursağı geçişi gecikmeye başlar.

Enfeksiyon, sindirim sisteminin alt bölgelerine yerleştiyse, sulu dışkı, kusma, kilo kaybı, iştahsızlık ve depresyon görülür. Solunum sistemindeki mantar ise burun akıntısı, ses ve ötüş değişiklikleri, solunum güçlüğü ve kolay yorulma gibi belirtiler izlenir.

Hastalığın teşhisinde mantarın miktarı ve belirtilerin tespiti önemli. Tedavi olarak veteriner hekiminizin seçimine ve önerisine göre antifungal ilaçlar kullanılır. Hastalığa zemin hazırlayan stres, kötü bakım ve beslenme gibi koşulların düzeltilmesi de hastalığın iyileştirilmesinde çok önemli rol oynar.

Kafes Kuşlarında Halkalı Kurt Enfeksiyonları

Askarid olarak bilinen halkalı kurtlar kuşların sindirim sistemi, solunum sistemi, kalp ve dolaşım sistemi, damarlar, beyin ve merkezi sinir sistemi, göz ve diğer yumuşak dokular gibi bir çok organa ve dokuya yerleşebilir.

Yumurta yoluyla bulaşan bu parazitler papağan ve muhabbet kuşlarında daha sık görülür. Ağız yoluyla alınan yumurtalar kuşun ince bağırsaklarında açılır ve içinden çıkan parazitler önce larva ve daha sonra da ergin hale gelirler. Dişi parazitler tarafından bağırsakta yumurtlanan yumurtalar kuşun dışkısı yoluyla aynı şekilde çevreye yayılırlar. Yaşadıkları ortam nemli ise uzun süre canlı kalabilirler.

Askaridler kuşlarda ishal, iştahsızlık, kilo kaybı gibi belirtilerle seyreder. Bazı kuşlarda kusma veya aşırı miktarda dışkı yapma da görülür. Şiddetli ve aşırı miktarda olan parazitler sindirim sisteminde tıkanmaya ve bunun sonucunda kuşun ölümüne yol açabilir.

Hastalığın tedavisinde veteriner hekiminizin önereceği ilaçları kullanmalısınız. Tedavi genellikle 10-14 gün içinde tekrarlanır. Kuşun yaşadığı çevreden yeniden parazit almasını önlemek amacıyla kafesi, suluklarını, oyuncaklarını ve kullandığı tüm malzemeyi dikkatlice temizlemeli veya değiştirmelisiniz. Parazit yumurtaları dezenfektanlara karşı oldukça dirençlidir ama sıcak buhar uygulaması ile yumurtalardan garantili olarak kurtulabilirsiniz.

Kuşunuzun parazit enfeksiyonlarından korunması için düzenli olarak dışkı ve parazit muayenelerini ihmal etmeyin. Ayrıca kafesinde ve yaşam alanındaki hijyenin korunması ve varsa ortamdaki aşırı rutubetin dengelenmesi önerilir.

Kuşlarda Tüy Değişimi

Çiftler halinde beslenen kuşlar tüy dökme döneminde birbirlerinin baş, sırt gibi tek başına erişemeyecekleri yerlerini temizler ve kaşırlar. Tek başına yetiştirilen kuşlara ise sahipleri yardım etmeli, güven sağladıktan sonra yavaş yavaş başlarını kaşımalıdır. Bu işlem nazikçe yapılmadığı zaman yeni tüylerin dış keratin tabakaları zedelenebilir. Banyo yaptırılarak kuşların rahatlaması sağlanmalıdır.
Papağanlar cinsel olgunluktan önce pek çok kez tüy değiştirdiği halde, ispinozlar ilk tüy değişiminden sonra cinsel olgunluğa ulaşırlar. Genç kanaryalar ise, 2 aylık yaşta ilk tüy değişimine girerler.
Şiddetli bir tüy dökümü özellikle papağanları çok etkiler, hayvanlar durgunlaşır ve konuşmayı keser. Hayvanlar, tüyler dökülüp yerine yenileri çıkarken huysuz olur ve kaşınırlar.
Kanaryalar ve ispinozlar, hazır ticari yem ve mamaları severek tüketirler. Bunlara tüy dökme döneminde haşlanmış yumurta, bira mayası,irmik, bebek bisküvisi veya mısır unundan oluşan bir karışım verilebilir. Kuş yemi ve darı tohum karmalarına giren başlıca yem türleridir.
Renk mamaları: Bazı kuş sahiplerinin göz zevkine uygun olarak tüylerin parlak ve değişik renklerde olması için renk mamaları kullanılır. Bu mamalar düzenli verilmediği taktirde tüyler göze hoş gelmeyen renklere sahip olabilir. Bu durum bir sonraki tüy döküm mevsiminde ancak düzelebilir. Özellikle tercih edilen kırmızı ve turuncu renk pigmentleri ticari renk mamalar içinde yer alabilir. Bunun yanında beta karoten, kırmızı biber, havuç, domates gibi gıdalarda doğal turuncu renk pigmenti vardır.
Özet: Bu makalede, kafes kuşlarının sindirim sistemi, tane yem yiyen kuşlar ile besinlerini öncelikle çiçeklerdeki polen ve nektar gibi yumuşak yemlerden sağlayan kuşlar ele alınmıştır. Söz konusu kuşların yetiştirilmesi, beslenmesi ve beslenme bozukluğu sonucu oluşan hastalıkları ve tüy dökme dönemi beslenmeleri incelenmiştir.
Dane yem yiyen genç ve damızlık hayvanların rasyonlarında proteinden zengin yağlı tohumlar yer almalıdır. Bu hayvanlara yumurta katkılı gıdalar, pişmiş karaciğer, yağsız peynir verilebilir. Yeşil yem katkıları olarak maydanoz, marul, ıspanak, havuç, elma gibi gıdalar verilmelidir. Tüy çekme ve kanibalismusa engel olmak, kondisyonlarını korumak ve kuluçka verimini artırmak için yumurta, yonca unu, embriyolu yemler, vitamin ve mineralden oluşan yem verilmelidir. Kalsiyum kaynağı olarak yumurta kabukları sunulur. Yağ ilaveli gıdalardan kaçınılmalıdır.

Kuşlarda Yumurta Tıkanması

Yumurta tıkanması kuşlarımızın başına gelebilecek en riskli sorunlardan biridir erken fark edilmezse kısa zamanda kuşun ölümüne neden olur,yumurta tıkanmasının bir çok nedeni vardır bunlar ;
küçük cinsler,muhabbet kuşu,kanarya hint bülbülü gibi kuşlarda görülme olasılı fazladır,
ilginç bir şekilde sahibine aşırı düşkün tek yaşayan kuşlarda daha fazladır.
Kuluçka sayısının fazla olması kuşun dinlendirilmeden bir sonraki kuluçka için yumurtlamaya başlaması
kuşların yaşı,ilk kez kuluçkaya hazırlanan kuşlarda yumurta tıkanması daha sık görülür
kötü beslenme,bir çok vitamine ihtiyaç duyan kuşların eksik vitamin alması sonucu da oluşan bir hastalıktır.
yumurta anormallikleri,oluşan yumurtanın şekil bozuklukları veya içeride ters dönmesi de neden olabilir.
Kalıtım,bu hastalık genetik yollarla yavrusuna geçebilir.

Belirtileri şunlardır;
karında gerginlik,
kuyrukta aşağı yukarı sallama,
kuşun dışkılık bölgesinde gözle görülür şekilde şişkinlik,sarkma
stres
iştahda azalma

nasıl anlaşılır;normalde üreticiler çok kolaylıkla tespit ederler ancak yeni başlayanlar için sorun büyüktür en hızlı şekilde bir üreticiden ya da veteriner hekimden tıbbi yardım alınması gerekir.

Tedavisi;
yumurtanın tıkanma zamanına şekline göre tedavisi değişebilir.
eğer yeni fark edildiyse yapılabilecek olanlar,
ortam derecesinin artırılması 30-35 dereceye çıkartılmalı,
dışkılık bölümü yağlanmalı
nemin yükseltilmesi
sıvı miktarının artırılması
Oksitosin veya arjinin vasotosin enjeksiyonu ya da prostaglandin jeli uygulaması. Bu ilaçlı tedaviler, üreme sistemindeki kaslarda kasılmaya neden olarak yumurtanın geçişini kolaylaştırabilir. Ancak bu ilaçlar, üreme sisteminde herhangi bir engel mevcutsa kullanılmamalıdır.
Eğer tıkanan yer yakınsa çıkış bölümüne gözle görülebilecek kadar bir iğn yardımıyla boşlatılıp geçişi kolaylaştırılabilir ancak bu riskli bir uygulamadır.
Önlemleri;
yaşları küçük kuşları üretimden kaçınmalı ,üretim sonraları dinlendirmeli ve yumurta tıkanması geçiren kuşun üretimi engellenmeli.

dpej3r

Sultan Papağanlarında Cinsiyet Ayrımı

En büyük ve duyumsal olarak da algılanabilecek cinsiyet farkı ötüşlerinden anlaşılandır. Çünkü erkek dişiyi çiftleşmeye (kızıştırmak için) ikna etmek amaçlı değişik, alçak ve yüksek volümlerde sesler çıkarabilmekte bazen de, ses dizeleri halinde ötebilmektedir. Zaten tek beslenen sultanlarda tüy yolma sorunu yanı sıra böyle agresif yüksek ötüşlerin olması da bundan dolayıdır. Gerçi sürü içinde böyle ötüşler günlük planlarında da vardır. Dişiler daha sesiz olurlar. Arada sırada hafif ötüşler dışında fazla gürültülü değillerdir.

Erkek ve dişiyi renklerinden ayırt etmek ise aslında daha çok doğal renginde (yani melez olmayanlarda) mümkün olur. Bunlarda renklerin netliği ve güzelliği çok daha belirgin olmaktadır.

Yalnız sonuç olarak tekrar belirtmeliyiz ki, erkek mi yoksa dişi mi kavramı yerine kesinlikle çift olarak beslemek kavramı olmalıdır. Çift beslendiklerinde de sorunsuz evcilleşeceklerdir ve tek beslemeden oluşan tüy yolma ve aşırı agresif bağırma gibi ve benzeri oluşan davranış bozuklukları da yaşanmayacaktır.

Yaklaşık 9 aylık olduklarında cinsiyetlerini belirlemek mümkün oluyor. Erkek kızıştırma tavırlarına yaklaşık 6. ayında başlar. Hafif sarkık ayrık duran kanatlarla daldan dala konarak ve değişik tonlarda öterek dolaşır. Yerde ise hafif zıplama benzeri hareketlerde bulunarak gezinir. Eğer bu arada bir dişiye rastlarsa tam kulağının dibinde öterek onu etkilemeye çalıştığını görürsünüz.

Tüylerde ise cinsiyet en sağlıklısı 68211;9 aylıkken ilk tüy değişiminden sonra anlaşılabilir. Fakat bu da daha çok fazla melezleştirilmemiş renklerde mümkün olan bir durumdur. Burada belirleyici olan kafa kısmında ki renkler ve kuyruk altında ve en uzun olan kuyruk tüyü kısmında bulunana enine çizgilerdir. Bu çizgiler erkeklerde olmaz dişilerde görülür.
Erkeklerin yukardan bakıldığında daha enli dişilerin ise daha yuvarlak bir kafa şekilleri vardır.

Natürel renkler en kolay tanımlanabilenlerdir. Erkekte kafa rengi sarı ve yanakta kuvvetli kırmızı nokta olur. Dişide ise kafa rengi gri ve yanakta soluk bir kırmızı leke olur.

Beyaz kafa; aynen ismi gibi beyaz olandır ve yanakta benek yoktur. Burada da dişinin kafa rengi gridir yanakta benek yoktur.

Diğer tüm renklerde ise ya DNA testi ya da tavır ve davranışlara bakarak cinsiyet ayrımı mümkün olacaktır. Benekli olanlarda ise dişiler ilk tüy değişiminden sonra beneklerini kaybeder oysa erkeklerde tüylerdeki benekler kalır.

papağan sultan sultan-papagani

Kokatiyel Nedir – Temel Özellikleri

Temel Özellikleri

Kokatiyelin değişik renkleri, yakın zamanda ortaya çıkmıştır. Benekli Kokatiyel, 1940’lı yıllarda Kaliforniya’da 1950’li yılların sonlarında kayıtlara geçmiştir. Bu form, bazı kuşlara ilk olarak ay ışığı adı veren, Mrs. Moon isimli üretici tarafından Florida’da geliştirilmiştir. Lutino bundan saonra en popüler kokatiyel formu olmuştur; tarçın, beyaz suratlı, gümüş, hatta saf beyaz albino kokatiyeller de günümüzde geliştirilmiştir.

Beslenme ve Barınma
Ayçiçeği ile güçlendirilmiş küçük tahıl tohumları, yeşil gıda ve meyve lutinolara gider. Dayanıklı kuşlardır. Bu kuşları ve diğer kokatiyelleri, koloni halinde kuşhanede tutup üretebilirsiniz.

Tepeliğin arkasındaki tüylerde eksikliği çarpan lutinoları almaktan kaçının. Bu genetik bir hatadır, bazı nesillerde bu kellik diğerlerine göre daha belirgindir.

Üremeleri
çiftlere folluk verin. çiftler ayrı olarak barındırıldığında üreme sonuçları daha iyidir; çünkü dişiler sıklıkla aynı kutuya kuluçkaya yatar ve yumurtaların bazıları tahrip olur. Yavruların yuvada tüylerinin koparılması olağandır. Bağımsızca beslenmeye başladığında en kısa zamanda yuvadan alın.

Mutasyonlar
İnci kokatiyel ilk olarak 1967’de Almanya’da kayıt edilmiştir. Bu nakışlı model Lutino dahil olmak üzere diğer renklerle kombine edilir.

Diğer Adları: Nymphicus Hollandicus
Ortalama Boy: 30 cm

Ortalama Ömür: 18 yıl

Cinsiyet: Dişilerin kuyruklarının alt tarafında çizgilenme vardır.

Üreme: Kuluçka 18 gün sürer, tüylenme 28 gün sonra olur.

Genç Kuşlar: Erişkin dişilere benzerler, fakat daha kısa kuyrukları ile farkedilirler.

Ayırt Edici Özellikleri: Tepelik: Kokatiyel istediği zaman tepeliğini kaldırıp indirebilir. Baş: Her ne kadar baştaki sarı renk kuştan kuşa değişse de iki cinsiyeti bu farkla ayırt etmek mümkündür. Tüyler: Vucüttaki renklerin koyuluğu türüne bağlı olarak değişir. En koyu lutino kuşları bazen ‘altın’ veya ‘düğün çiçeği’ olarak tarif edilir. Benekler: Benekler oldukça değişkendir.
koka