Tavşan Hastalıkları – İltihaplanma

Tavşanların bağırsaklarının herhangi bir bölümünde meydana gelen iltihaplanmalara Enteritis adı verilir.Genelde öldürücü etkiye sahip bu hastalık türünde genel bakım şartlarının etken olduğu düşünülsede kesin olarak neden olduğu bilinmemektedir.
Büyük ya da yavru tavşanların ölümüne neden olan bu hastalık türü tavşanlarda iki şekilde görünmektedir.Baglamlı(sümüklü) ve kanlı olarak görülür,sümüklü olan daha tehlikeli olduğu görülmüştür.
6 haftalık olup sütten kesilen her canlı bu hastalığa yakalanma olasılığına sahiptir.
Belirtileri; genelde iştahta azalma olmuştur

Tavşanın tüyleri dikleşmiş veya sertleşmiştir
Vücut sıcaklığı hissedilen ölçüde değişmiştir.Belirtileri gösteren hasta en kısa sürede veterinere götürülmelidir.

yavru-tavsan-bakimi

Tavşanların bağırsaklarının herhangi bir bölümünde meydana gelen iltihaplanmalara Enteritis adı verilir.Kaynak Linki : http://tavsanlar.net/tavsan-hastaliklari-ve-tedavisi/tavsanlarda-bagirsak-iltihabi-enteritis-hastaligi

Ayak Abseleri Hastalığı

Tedavisi oldukça zor olan bu hastalık üreticilerin de sık karşılaştıkları genellikle bakım şartlarına göre daha da ağırlaşan ya da hafif seyreden bir hastalıktır.
Kronik abseler genelde arka ayaklarda görülür ve zamanla zamanla deriler kalınlaşarak uyuza neden olur ,bağlar zayıflar.
Enfeksiyonun diğer kötü yanı ise hastalık gizli seyreder ve  ağrılı kanamalara neden olabilir.
Bu durumlarda kafes tabanın da kötü olması yan enfeksiyon rahatsızlıklarının ilerlemesine ve daha sonra eklemlere kadar ilerlemesine neden olur.
Bu yüzden tel ve ızgara sistemi kullanılan üretimhanelerde bu hastalık sık karşılaşılan bir durumdur.
Ağır ırktan tavşanlar bu durumları daha sık ve ağır olarak görürler.
korunmada ; orta ağırlıktan hayvanlar tercih edilmeli,kafes telleri daha kalın olmalı ve hijden sık aralıklarla sağlanmalı.
tedavide; Hergün veya iki gün aralıklarla iyot, parafin yağı veya permanganant ile dezenfekte edilmelidir. Permanganant ve iyodun mantarlara karşı etkilerinden boylece yararlanılmış olmaktadır. Antibıyotık tedavisi çok uzun ve pahalı olduğu için tercih edilmemektedir. Abseler ön tarafta veya cerahat toplamış ise bu tür hayvanlar sürüden uzaklaştırılmalıdır.

meraklı-tavşan-b3015

Tavşanlarda Uyuz Hastalığı

Tüm hayvanlarda görülen uyuz hastalığı tavşanlarda sık görülen hastalıklardandır.Özellikle kulaklarda çok sık görülür ve hastalık çok uzun süreli olup kulak içine akıntılar görülür.
Derilerde görülen uyuz hastalıkları ise daha az yaygındır ve dudaklarda başlayıp gözlere başa ön ayaklara ve zamanla tüm vücuda yayılır.
Deri kurur, açık kısımları ve deride döküntüler başlar, sonuçta kılllar dökülür. Deri uyuzunda da tedavi kulakta olduğu gibidir.
Tedavisinde Gliserin, iyotlu yağ veya kresıl de  kullanılabilmektedir.Tedavide zarar gören kulağın tamamına uygulama yapılmalıdır. Tavşanlar bu ilaçlar kullanılırken tek olarak barındırılmalıdır.
Tedavi süresince yerde yetıştirmede altlık sık sık değıştirilmelidir.

images

Angora Tavşanı

Birçok türe sahip bu tavşan ırkının farklı renkleri de mevcut olmasına rağmen en değerlisi albino tarzındakinlerdir.
Ülkemizde de yünlerinden faydalanılmakta olan bu hayvanların yün verimliliği ve yüm kalitesi koyunlardan kat kat üstün olmasıyla bilinir.
Disilerde canli agirlik erkeklerden daha fazladir. Entansif bakim kosullarinda Ankara tavşanlarinda ortalama ticari ömür dört yil kadardir.
Ankara tavşanı yetistiriciliginde et, gübre, deri gibi yan ürünler de isletmeye önemli bir ekonomik gelir saglamaktadir. Eti yenen hayvanlar içinde sellülozca zengin olan ve kolay sindirilemeyen yemleri en iyi degerlendiren hayvan tavşandir. Yedigi yemleri ete dönüstürme orani çok yüksektir. Tavşan eti proteince zengin, yag, kolesterol ve kalori orani çok düsüktür. Kolesterol miktari dana ve koyun etinde 71 mg/100 g, tavuk etinde 98 mg/100 g olmasina karsin, bu oran tavşan etinde 65 mg/100 g kadardir. Et üretimi için genellikle üç aylik tavşanlarin kesilmeleri önerilmektedir. Ayrica tavşan eti oldukça lezzetli bir ettir. Özellikle Ankara tavşanı kafeste yetistirildigi için eti diger tavşanlara göre daha yumusaktir. Tavşan eti çabuk piser ve hazmi kolay oldugu için özellikle yaslilara ve damar sertligi olan hastalara tavsiye edilebilecek bir yiyecektir. Kalorisi düsük oldugundan, sismanlatmadigi için bir rejim yemegi olarak tüketilmektedir.

Ankara tavşanında boyun kısa, baş yuvarlak ve orta büyüklüktedir. Kulakları dik, iki yana açık ve uçlarında birer püskülü vardır. Kulakların iç yüzleri ince, kısa ve seyrek tüylerle örtülüdür. Kulağın dış yüzü ipeksi, ince uzun tüylerle kaplıdır. Beyaz tavşanlarda gözler kırmızıdır. Bu albino olmalarından ileri gelir. Vücutlarında renk verici (pigment) bulunmaz.

 

 

Ayaklar ince uzundur ve uzun tüylerle kaplıdır. Kemikler ince ve sağlamdır. Ortalama canlı ağırlıkları 3,5-4 kg’dır. Ergin canlı ağırlık dişilerde erkeklerden daha fazladır. Bu hayvanlar 3-4 aylıkken cinsel olgunluğa gelirler. Fakat çiftleştirme için en uygun yaş 7-8 aylık yaştır. Bir batında 5-6 adet yavru doğuran Ankara tavşanlarında sütten kesim çağındaki kalan canlı yavru sayısı ortalama 3’tür. Yavrular 6 haftalıkken sütten kesilirler.

angora tavşanı tüyü kim alıyor

Tavşanlarda Üreme

Tavşanlarda diğer hayvanların aksine kızgınlık siklusu yoktur. Yılın her ayında yumurtalıklarında aktif follikül bulunur.Üremesi ve çoğalması en kolay canlılardan olan tavşanlar gerekli şartların bulunduğu besin ihtiyacının karşılandığı ve küçükte olsa bir yuvaya sahip olduğunu düşünür düşünmez üreme faaliyetlerine girişecektir.
Dişi tavşanın çiftleşmeyi kabul ederse kızgın, kabul etmezse kızgın değildir. Genel olarak kızgınlık gösteren dişi tavşan huzursuz ve saldırgan olur. Çoğu zaman vulva şiş, kırmızı ve nemlidir. Dişi, gebe olduğu halde erkeği kabul edebileceği gibi kızgın iken de reddedebilir. Tavşanlarda  kızgınlık belirtileri birkaç gün, bazı dişilerde çiftleşinceye kadar birkaç hafta sürebilir. Kızgınlık gösteren tavşanda huzursuzluk ,iştah azalması,yuva hazırlama yemlik ve suluklara çenesini sürtme ,vulvanın kanla dolup kızarması gibi belirtiler görülür.Doğumdan hemen sonra (1-3 gün içinde) yapılan  çiftleştirmelerde gebelik oranı yüksektir.
Tavşanlarda üreme yaşı dişilerde 4-4,5 aylıkken olmasına karşın erkellerde 5,5 aylık olunca üreme yaşına ermiş olurlar.
Gebelik süresi ortalama 31-32 gündür. Bu süre 30 veya 33 günde olabilmektedir. Bu sürelerden daha uzun hatta 40 güne kadar gebelik süreleri çok nadir de olsa görülmektedir. Böyle uzun süreli gebeliklerde doğum çok güç olur genellikle de yavrular ölü doğar yada doğum sırasındaki yaralanmalar nedeniyle bir süre sonra ölürler. Bu şekilde geç ve güç doğum yapan dişiler damızlıktan çıkarılmalıdır Geç doğum, tavşanların fazla yağlanmalarından ileri geldiği gibi hormonal dengesizlikten de kaynaklanabilir. 30 günden daha kısa süren gebeliklerde doğan yavrularda yaşama gücü düşük olduğu gibi ölü doğum oranı da yüksektir. Geç doğuma başka bir sebep de ana karnındaki yavru sayısının az olmasıdır.
Gebelik Muayenesi: Gebeliğin 10-12. günlerinde tavşan sırt üstü yatırılarak yada sol el ile ensesinden tutulup, sağ el  karın altına sokularak yumuşak parmak hareketleri ile yavrular bulunmaya çalışılmalıdır.  Bu işlem sırasında tavşanlar fazla hırpalanmamalı ve zorlanmamalıdır. Uygun yapılmayan gebelik teşhisi, yetersiz yada fazla besleme, aşırı sıcaklar, hastalıklar embriyo ölümlerine yada ölü doğumlara neden olur.
rabbits-bunny-tavsan

Tavşanlar Ne Yer

Her ne kadar klasik bilinen şey tavşanların Havuç düşkünü bir canlı olduklarıysa da bu aslında pek doğru değildir ,tavşanlar obur canlılardır her besini severek tüketebilirler tavşanların genellikle havuca büyük bir düşkünlüğü olmadığını ve çok fazla havucun da içinde bulunan yüksek şeker yüzünden tavşanlar için zararlı olabileceği bugün artık daha iyi biliniyor. İki günde bir adet veya her gün yarım havuç verilmesinde bir sakınca yoktur.
Büyük bir tavşan için örnek menü:
– Sınırsız saman ve kuru ot
– 2 avuç kuru mama
– İki avuç kuru ot (yonca yaprağı)
– Yeşil yapraklar (maydanoz, dereotu, roka)
– Sebze (yeşil fasülye, lahana, brüksel lahanası, salatalık, enginar yaprağı, marul)
– Yarım havuç
Su

Yeşillikler:
Tavşanlar tamamen ot-oburdurlar ve yeşil olan her şeyi yerler: Dereotu, maydanoz, salatalık, salata, lahana, enginar ve karnabahar yaprakları, Brüksel lahanası ve yeşil fasulye gibi. Tavşanların da insanlar gibi damak zevkleri vardır, ve bazı yeşilleri sevip bazılarına burun kıvırabilirler. Yeşilliklerin ve sebzelerin fazla verilmesi durumunda ishal olabilecekleri unutmamak ve bunları mutlaka dengeli vermek gerekmektedir.

Samanın önemi:
Tavşan bakımı ile ilgili anahtar madde samandır. Tavşanların her zaman yaşadıkları yerde bol bol (tercihan sınırsız) saman bulunması gerekir. Çok kısa kesilmemiş, uzun samanların tavşan için bir çok faydası vardır: öncelikle sindirim sistemini mükemmel çalıştıran doğal bir gıdadır. Sert yapısından dolayı doğal bir diş bileyicisidir ve diş sağlığı için de son derece yararlıdır.
Saman dışında önemli bir gıda kuru otlardır. Bunlar yurtdışında çok yaygın olarak sıkıştırılmış olarak büyük paketlerde satılıyor (yan taraftaki resim). Bunlardan da günde iki avuç kadar vermenin yararı büyük. Bazı petshop’lardan kuru yonca yaprağı istetmek ve özel olarak getirmek mümkün. Kuru yonca yaprağı da özellikle hazım sorunu çeken tavşanlar için önerilen gıdadır.

Özellikle ishal olduklarında hazır gıda ve yeşilliği kesip saman+ot ile beslenmek genellikle tavşanın beslenme sorununu çözer ve normale döndürür.
Hazır ve kuru mamalar:
Kutu içinde satılan hazır tavşan mamaları mineral ve protein açısından zengin pelletler ve buğday, arpa gibi tohumların karışımdır, biraz hazır kuş yemlerini hatırlatırlar. Tavşanlar bu mamalarını çok severler ve günde bir, iki avuç bundan yiyebilirler. Bunlar besin açısından yüklü oldukları için fazlası tavşanı şişmanlatabilir.
Bunları bulunmadığı zaman kuru buğday veya arpa da verilebilir. Altınbaşak veya kepekli çubukları da severek tüketirler. Yine, bunların çok sınırlı miktarlarda verilmesi gerekir. 1-2 kilo arasında olan tavşanların alması gereken miktar 6 yemek kaşığı, yani 2 avuç kadardır.

Arada tatlı kaçamaklar için:
Arada ödül olarak badem, ceviz, meyve ve kurabiye parçaları verilebilir. Özellikle meyveyi çok severler ama çok fazla verilmesi durumunda zararlı olabilir. Hatta arada kendi yediğiniz kurabiyelerden bir parça bile verilebilir, çünkü tavşanlar buna bayılır, hatta vermezseniz aşırma eyleminde bulunabilirler. Ancak verilen miktar çok az olmalıdır ve sadece arada verilmelidir. Bir iki günde bir olmak üzere bir parça meyve, çok uzak parça kepekli kurabiye gibi.

Su:
Her canlının olduğu gibi tavşanların da temiz su içmeye ihtiyaçları vardır. Çok sık duyulan “suyu yediği sebzelerden alıyor nasılsa, su vermeye gerek yoktur” bilgisi kesinlikle yanlıştır, ve tavşanın ölümüne sebep olabilir. Tavşanların her gün kafeslerine veya yemek yedikleri alana su bırakılması gerekir.
Ufak not: Tavşanlar su kaplarını devirip oynamayı çok severler. Bu yüzden su kutusunu sabitlemeniz, devrilemeyecek özel bir kap veya pet shoplarda sayılan özel su haznelerinden alınması gerekebilir. Ama asla susuz bırakılmamalıdır!
masum_tavsan_67312731

Tavşanların Vücut Dili

Tavşanlar ile iletişimin yolu onları gözlemlemek ve vücut dilini çözmektir. Tavşanlar sessiz olmalarına rağmen kendilerini mükemmel ifade edebilen varlıklardır. Duygularını, hislerini anlatmak için kullandıkları hareketleri öğrenince tavşanın aslında anlatacak ne kadar da çok şeyi olduğuna şaşıracaksınız.

Yalamak: Bir sevgi göstergesidir. Tavşanlar kendi aralarında da hoşlanma ve sevgi göstermek için birbirlerini yalarlar, bu tavşan dilince öpücük manasına gelir. Not. Bazen tavşanınızı severken yeri yaladığını görebilirsiniz, ama aslında bu yere değil size yapılmış bir jesttir. (Resim: Topi bu oyuncak kurbağadan çok hoşlanıyor, yanından geçerken hayatta öpmeden bırakmaz)

Diş gıcırdatma: Genellikle okşanıp sevilirken dişlerini gıcırdatmaları kedilerin zevkten mırıldamaları ve gırlamalarına eş değer bir göstergedir ve çok hoşlandıklarına işarettir. Not: Tavşanlar okşanmadıkları zamanda diş gıcırdatıyorlarsa bu acı çektiklerinin ifadesidir.

Hoplama (Binky): Koşarken veya dururken havada ani hoplamalar ve sıçramalar neşeden dans ettikleri anlamına gelir. Bazen kendi etraflarında havada 180 derece dönerler. Bu çok minik kısa ve yoğun bir “ben çok mutluyum şu an” ifadesidir. Not: Bu yazıyı yazan kişi tavşanı bunlardan yapsın diye amuda kalkmaya hazırdır.

Kafayı hızlı hızlı sallamak: Bu dansın mini versiyonudur, heyecanlandıklarında ve mutlu olduklarında kafa ve kulaklarını hızlı hareketlerle sallarlar.

Akla ayaklarını uzatarak yere yatma (bunny flop): Neredeyse bir L harfi gibi görünürler. Biz buna Cleopatra pozisyonu diyoruz. Bu yatış şekli dünyanın en mutlu ve huzurlu tavşanı olduğunun göstergesidir, keyfi kesinlikle yerindedir.

Sırtüstü uzanmak: Cleopatra pozisyonunun ikinci evresi sırtüstü olacak şekilde yuvarlanmaktır. Bu da olabilecek en huzurlu ve mutlu ifadelerden biridir. Bazen kendilerini bu şekilde transa sokabilirler.

Severken kafalarını tamamen yere yapıştırmaları: Adeta bir “teslim” ve kabul belirtisidir. “Beni seviyorsun, tamam sev peki, izin veriyorum” manasına gelir.

Arka ayakları kuvvetlice yere vurma: Bu bir şeye gösterilen kızgın bir tepki olabilir (“beni neden bu odaya getirdin, ben salonda koşup eğlenmek istiyordum öff” gibi). Veya tavşanlar kendi aralarında haberleşmek be birbirlerini uyarmak için arka ayaklarını yere vururlar, bu korktuğunun ifadesi olabilir. İki şekilde de mutlu olmadığından emin olabilirsiniz.

Homurdanmak: Ses ile pek iletişim kurmasalar bile bazen homurdanma sesi çıkartırlar, bu da hoşnutsuzluk belirtisidir.

Bağırmak: Tavşanlar acı çektiklerinde veya ölürlerken bağırırlar. Homurdanmadan çok daha yüksek ve tiz bir sestir. (bu yazıyı yazan kişinin hiç duymadığı ve asla duymak istemediği bir sestir)

Isırmak: Ne demek olduğu çok belli olsa bile tavşanların flört ederlerken birbirlerini yavaşça ısırdıklarını da eklemek istiyorum. Bu ısırmaktan çok “diş atma” şeklinde olur. Kanatmaya, fazla acıtmayan minnacık ısırıklardır. Belki aslında bunu “ben mutluyum hareketlerine” yazmam gerekirdi, çünkü ısırma bazen “senden çok hoşlanıyorum” anlamında bir jesttir. Tavşanca makas almaya tekabül eden bir harekettir. Ayrıca, tavşanlar kendi aralarındaki hiyerarşilerini göstermek için birbirlerini yavaşça ısırabilirler, bu “ben senden üstünüm, burada benim sözüm geçer” demektir, ve tavşanlar bazen sahiplerine de tavşan yerine koyarak olara sınıf farkını anlatmak için durup dururken ısırırlar. Isırıldığında yüksek sesle tepki verilmesi gerekir, “Ay” veya “Hayır” diye bağırılırsa tavşan doğru olmayan bir şey yaptığını ve birilerinin canını yaptığını anlayacaktır. Bunun dışında ısırma çok açık, malum bir tepkidir. Isırma ve diş atma arasındaki farkı diş atıldıkça ve ısırıldıkça daha iyi anlayacaksınız :B

Size arkasını dönmesi: “Şu an hiç işim olmaz şimdi seninle, umurumda değilsin, gidebilirsin” demek oluyor bu maalesef. Bazen de bir şey yaparken gidip arkasını dönüp size arkasını dönüp arkadan siz ona bakıyor musunuz diye size bakıyorsa, bu da bir kızgınlık, ufak bir küsme ifadesidir, popüler ifadesi ile ‘trip atma’ pozisyonudur bu. Bir iletişim aracı olarak kulaklar!

Bu kocaman kulaklar sadece duymaya yaramıyor, daha ne marifetleri var! Tavşanlar hislerinin bir kısmını bizim mimiklerimizi kullandığımız gibi kulaklarıyla anlatırlar. Kulakları izlemeyi ihmal etmeyin.

Kulaklar geriye yatırılmış: “Stres altındayım, çok da rahat değilim”.

Kulaklar dimdik: Kafa havada ve kulaklar dimdik olarak durması tavşanın tehlike sezinlemiş olması ve tetikte olması anlamına gelir.

Kulaklar iki yana açılmış, kulakların içi ve yüzü size dönük: Bu çok komik bir ifade. Benim favorim. Kafa hafifçe öne inmiş, kulaklar V harfi şeklinde açılmış, dikkatli, ters bir bakış ve efe bir ifade hiç kuşkusuz şu manaya gelir: “Kızmaya başlıyorum bak ona göre”. (Resimde Topi Hanım büyük bir ihtimalle fotoğrafını çekiyor oluşuma kızmış, “Benim bu kadar çok işim gücüm varken sen tutmuş fotoğrafımı çekmek için vaktimi harcıyorsun. Hoş değil! Çekilir misin lütfen!” ifadesi ile tehditkar ve sert sert bakıyor. Çok korktum aman!

Eşyalara çene sürme: Tavşanların çenelerinin altında kedilerdeki gibi özel ter bezeleri bulur ve bizim asla ayırt edemeyeceğimiz bir koku salgılarlar. Çenelerini sürdükleri şeylere, bu koku ile işaretleyip “Bu eşya benimdir” derler.

Burunlarıyla dokunma: “Merhaba, benimle ilgilenirsem sevinirim” demektir, hemen ilgi gösterilmelidir.

Gezdiği yerde kaka bırakma: Hansel ve Greatel hikayesindeki gibi yabancı gittikleri yerde yollarını bulmak ve “Buraya ilk ben geldim, benimdir” demek için minik kakalar bırakırlar.

Tüy Yolma (Yalancı Hamilelik): Bu kısırlaştırılmamış dişi tavşanlarda görülen bir harekettir. Tavşan tüylerini yolup bir yere toplamaya, adeta bir “yuva” yapmaya başlar. Bu aslında hamile tavşanların doğmamış bebekleri için yaptığı yuva, ve minik yataklardır çünkü tavşanlar tüysüz doğarlar. Topladığı ve bir kenara yığdığı tüyler aslında doğacak yavruları için hazırladığı minik bir yataktır. Bu proje ile birkaç gün uğraşacaktır ve bu sırada yuvasının bozulmaması gerekir. Bir iki gün içinde doğurduğunu sanıp rahatlayacak ve normale dönecektir.

Burun hareketleri: Tavşanların burunları pek durmaz aslında. Ama hareketler bir şey ilgilerini çektiklerinde, heyecanlandıklarında veya tedirgin olduklarında daha hızlı olacaktır ve o an çok sakin olmadığının bir göstergesi olabilir.
yavru-tavsan-bakimi