Arı Seçimi

Sahip olduğumuz arının cinsi yüksek verim almamızı etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Bu yüzden mümkün olduğu kadar çalışkan, iyi huylu, doğurgan ve kolayca oğul’a meyletmeyen bir cinsle çalışmalıdır. Yapılan denemelerde aynı arılıkta farklı cinsteki arıların getirdiği bal miktarında 3 misli farklar görülmüştür. Arılığa yakın çevrede nitelikli arı cinslerinin satın alınabileceği kuruluşlar yoksa, en iyi yöntem arıcının kendi arılarını ıslah etmesidir. Bunun için arılıkta verimli ve üstün niteliklere sahip olan koloniler belirlenerek, bu kovanlardan elde edilen ana arılar diğer kolonilere verilir. Özellikleri itibariyle memnun olunmayan kovanların erkek arıları imha edilerek anaarıyı döllemelerine izin verilmez. Olumsuz genetik özelliğe sahip arıların çoğalmasına izin verilmediği için, arıcı 2-3 yıl içinde bütün kovanlarında üstün nitelikli kolonilere sahip olur.

Irkların verimliliğini tartışırken gözden kaçırmamamız gereken bir şey var.
Sağlıklı, anası iyi çiftleşmiş hiç bir ırk, arazideki nektarı kovanına getirme konusunda isteksizlik göstermez.
Arıların bizim açımızdan verimliliğini belirleyen şey, doğadan toplayabildikleri nektar miktarı değil.Verimliliklerini belirleyen şey, getirdikleri nektarı nasıl değerlendirdikleri.

Bazı ırklar nektarı depolamayı tercih ederken, bazıları da elinde ne varsa yavruya yatırır.
Bazıları yavru ve stok dengesini iyi tutarken, hem varlığını devam ettiriyor hem de bize bal veriyor.
Bazıları ise, ya balı aşırı stoklayıp yavruyu kesiyor ve sönme riskiyle karşılaşıyor. Ya da ne kadar bal varsa hepsiyle yavru yapıyor, 4 katlı gümbür gümbür arınız oluyor ama 2 çıta balınız olmuyor.

Arılar niye böyle davranıyor?
Çünkü bütün ırkların adapte oldukları iklim özellikleri farklı.
Siz o ırkı adapte olmuş olduğu bölgeden alıp kendi bölgenize getirseniz bile, o arının genetik takvimi orjinal bölgesine göre işliyor.

Tüm bu sebeplerden dolayı arılıkta verimli ve üstün niteliklere sahip olan koloniler belirlenerek, bu kovanlardan elde edilen ana arılar diğer kolonilere verilir.

seçim

Arı Nasıl Bir Canlıdır

Kendilerine ait  kovan,oyuk gibi bir yuvaya sahip olan arılar:

  • 1) 3000-4000 kadar işçi arı,
  • 2) 100-150 kadar erkek arı,
  • 3) Bir tane ana arı olmak üzere koloni halinde yaşarlar.


Arıların vücutları baş, göğüs ve karın olmak üzere üç kısımdan meydana gelir.

Başın ön kısmında koklama ve dokunma organı olarak kullanılan bir çift anten yer alır. Başın iki yanında birer petek gözü ve tepesinde üç nokta gözü vardır. Göğüs halkalarına bağlı üç çift bacaktan öndekilerde duyargaları temizleyen arka bacağın ayaklarında çiçek tozu toplamağa yarayan tertibat vardır. Ağız organları, yalayıp emici, bazılarında kemiricidir. İkinci ve üçüncü göğüs halkalarından birer çift kanat çıkar. Ön kanatlar, arka kanatlardan daha büyüktür. Arka kanatların ön kenarlarında bir sıra kıl çengel bulunur. Uçuş esnasında çengeller ön kanatlara bağlanarak kanat çiftleri birlikte hareket ederler. Ana arı ile işçi arıların son karın halkalarında birer zehir iğnesi vardır.

Dişilerde, karın kısmının arka ucunda içeri çekilebilen yumurtlama borusu bulunur. Bununla yumurtalar istenilen yerlere (petek, bitki veya hayvanların içlerine) bırakılır. Testereli arılarda yumurta koyma boruları isminden de anlaşılacağı gibi testere şeklinde dişlidir. Bazı arılarda bu borunun yumurtlamayla ilgisi yoktur. Zehirli iğne şeklini almıştır. Sokmaya ve bağlı olduğu zehir bezinin salgılarını akıtmaya yarar.

Vücudu meydan getiren halkaların yan taraflarında on çift nefes deliği vardır. Gövdenin içindeki hava boruları ve hava kesecikleri bu deliklere bağlıdır. Yemek borusunun genişlemesi ile bir bal midesi meydana gelmiştir. Emilen bal ve çiçek öz suları, kovana döndükten sonra boşaltılır ve peteklerde bal toplanır.

arı
 

Ana Arı -Kraliçe Arı

ari-ailesiKoloninin üreme organları tam gelişmiş dişi bireyidir.

ari-ailesi

Arılarda Oğul Verme Üreme

Arıcıların en yoğun mesai yaptıkları ,zaman geçirdikleri zamanlardan biridir oğul verme zamanı.
Koloni çoğalma ihtiyacı duyduğunda, fizyolojik, üreme ve metabolizmasında bir takım değişim meydana gelir. Tüm bu değişimler bir sistem dahilinde ve belirli bir süreyi kapsar. Sürenin sonunda kolonideki bir grup işçi arı eski veya bu süreçte yetiştirdikleri ana arı ile birlikte koloniyi terk ederek yeni bir barınak veya yuvada aile oluştururlar. Bal arıları bu davranışı ancak uygun koşullar oluştuğunda gösterir.Çiçeklerin açtığı ve besinin bol olduğu ilkbahar, arıların da en fazla geliştiği bir mevsimdir. Larvaların süratle gelişmesi, kraliçeyi daha fazla yumurtlamaya sevk eder. Bu ise arıların çoğalmasını, yani arı topluluğunun kuvvetlenmesini sağlar. Fakat bundan yeni arı toplumlarının oluştuğu anlaşılmamalıdır. Çünkü her arı toplumu, bir tek kraliçesiyle, başlı başına bir devlettir. Bununla beraber, yeni arı toplumlarının da oluşması gerekir.

Yeni bir arı toplumunun, bir kraliçeye ihtiyacı vardır. Bu ise ancak,arıların, oğul vermesiyle mümkün olur. Oğul verme eğilimi, ana arı feromonuyla ilişkilidir. Salgı, yaşlı ana arılarda azalmıştır. Kovanın, Güneş tarafından fazla ısıtılması da, oğul vermeyi teşvik eder. Mayıs ayının başından Haziran ayının ortalarına kadar devam eden bu süreç kovanın bulunduğu iklim hava şartları yağışa göre değişiklilik gösterse de bal mevsiminin toplanmaya başlama döneminde sona erer.

Koloninin oğul vermeye başladığının göstergesi kuluçkalık çerçevelerinde görülen ana arı memeleridir.
oğul verme 1
oğul verme 2